Cephe Yangınları
Son yıllarda sıkça yaşanan cephe yangınlarına konu binaların tümünün cephelerinin Giydirme Cephe olduğunu görüyoruz. Aslında, doğru malzemeler ve detaylar ile yangına karşı güvenli giydirme cepheler teşkil etmek mümkün iken yönetmeliklere uygun malzeme seçimi yapılmaması ve/veya doğru uygulama kurallarına uyulmamasından bü tür yangınlar ile karşılaşılmaktadır. Ülkemizde yaşanan giydirme cephe yangınlarından bazıları şunlar; 17 Temmuz 2012 Polat Tower, 23 Mart 2016 Keşan Devlet Hastanesi, 5 Mayıs 2018 G.O. PAŞA Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnşaat halindeyken cephe yangın olayı yaşandı buna rağmen yangın yönetmeliğine aykırı olarak aynı uygulama hatalarına devam edilip tamamlandı ve hizmete açıldı. 15 Ağustos 2018 Küçükbakkkalköy İş Merkezi, 1 Ekim 2018 Sultangazi Huzurevi.
Giydirme dış cepheler ile, geleneksel cephe sistemleri üzerine yapılan ve bir sistem cephe kaplaması olan Mantolama Sistemleri (ETICS) cephe yangın olaylarında birbirine karıştırılabilmekte, sistem tipine ve içeriğine bakılmaksızın değerlendirme yapılabilmektedir. Oysaki bu iki sistem, birbirlerinden tamamen farklı sistemlerdir ve cephe yangını yayılımı açısından aralarındaki en büyük fark giydirme cephelerde genelde cephe kaplaması ile taşıyıcı yapı elemanları arasında bir hava boşluğu varken, geleneksel cephe kaplamalarında hava boşluğu yoktur.
Giydirme Cepheler
Bir binanın dış cephesinin taşıyıcı olmayan cam, metal, ahşap, beton veya kompozit modüler panellerle kaplanmasına giydirme cephe denir. Betonarme ve çelik iskelet taşıyıcı sistemlerin hızlı gelişimi sonrası, yapının yüklerini de taşıyan dış cephesi yerini bu yeni yapı kabuğuna bırakmıştır. Bu yapı kabuğu özel bağlantı elemanları ile binanın yapısal taşıyıcılarına bağlanır, kendi ağırlıkları ile rüzgar ve deprem yükü haricinde başka yük taşımazlar.
Giydirme cephe sistemleri çok zengin estetik çözümler sunar. Ancak sistemin doğru ısı, su, ses ve yangın yalıtımı performansı sağlaması gerekir
Konuyu cephe yangınları açısından değerlendirirsek, giydirme cephelerde kullanılan malzemelerin çeşitliliği ve bu farklı malzemelerin yangın karşısındaki davranışları arasındaki farklılıklar nedeniyle risk fazladır. Düşük erime noktasına ve yanma sınıfına sahip, metaller, kompozit sistemler, dolgu elemanları, elektrik kabloları, ısı ve su yalıtım malzemeleri yangın riskini , yanma esnasında açığa çıkan zehirli gazlarda yangından etkilenmeleri arttırır. Ayrıca, mevcut yasal düzenlemeler, giydirme cephe sistemlerinin bir bütün halinde yangına karşı davranışlarının belirlenmesine yönelik bir test ve belgelendirme istememekte bu durumda büyük bir risk yaratmaktadır. Halbuki, yönetmelik te mantolama sistemlerinden yangına karşı davranışlarını, akredite kurum raporları ile belgelendirmeleri istenmekte ve bu raporlarda yer alan bilgilere göre kısıtlamalar getirmektedir.
Giydirme cepheler genel olarak hava boşlukları içeren konstrüksiyon sistemlerine sahiptirler ve yangın esnasında alevlerin yayılmasına olanak veren birçok derz içerirler. İşte bu havalandırma boşlukları ve derzler gerekli önlemler alınmadığında yangın esnasında bir baca görevi görerek alevlerin üst katlara ve bina çatısına sirayet etmesine sebebiyet verebilir.
Görsellik sebebi ile yüksek binalarda tercih edildiklerinden dolayıda, yangın esnasında itfaiyenin müdahale olanağını kısıtlı olur.
Giydirme cephede kullanılan tüm malzemelerin yangına dayanıklı olması, yangın esnasında yanarak alev yayılımına katkıda bulunmaması gerekmektedir. Bir katta oluşabilecek yangının üst kata geçişini engellemek için döşemeler ile dış cephe kaplamaları hizalarında yangın dayanımı sağlayacak yangın durdurucu sistemler bulunmalıdır.
Giydirme cephe sistemlerinde kullanılan tüm malzemelerin ve içersinde kullanılan tüm yalıtım (ısı, su, ses, yangın) malzemelerinin en az zor yanıcı yani A2-s1,d0 olması gerekmektedir. Malzemelerin tek başına en az zor yanıcı olması da yeterli değildir, en az zor yanıcı malzemelerden oluşan kompozit bir sistemin yanma sınıfı daha düşük çıkabilir, bu sebeple kompozit sisteminde test edilmesi ve onunda en az zor yanıcı olduğunun görülmesi gerekmektedir. Ancak, tüm sistemin test edilip sistemin yanıcılık sınıfının belirlenmesine yönelik bir test zorunluluğu, yönetmelikte giydirme cepheler için yer almamaktadır. Bu durum, mevcut yönetmeliğin ivedilikle giderilmesi gereken bir eksiğidir.Halbuki yaşanan pek çok olayda bu kurallara tamamı ile uyulmadığı gerek ısı yalıtım malzemesi, gerek cephe panelleri, gerekse sistemin diğer unsurları açısından yönetmelikde istenen en az zor yanıcı malzeme kullanılması kuralına uyulmadığı gözükmektedir, böyle olunca da zincirin zayıf halkası olan bir malzeme seçimi veya yanlış detay çözümü gibi pek çok sebeple cephe yangın olaylarına rastlanılmaktadır.
Bu sistemlerde yangının çok hızlı yayılmasının en büyük sebeplerinden biri de baca etkisi denilen ve ısı farkından kaynaklanan bir etki ile giydirme cephe ile bina kabuğu arasındaki boşlukta bulunan havanın yukarı yönlü hızlı hareketi ile yangın yayılımınının hızla artmasıdır. Bunu önlemek için cephe elemanları ile döşemelerin kesiştiği yerler alevlerin bir üst kata taşınmasına engel olacak şekilde yangın durdurucu sistemler ile yalıtılmak zorundadır
Giydirme cepheli binalarda kullanılan ısı yalıtım malzemelerinin en az zor yanıcı olması gerekir. Fakat bu da tekbaşına bir şey ifade etmez. Nitekim son dönem cephe yangın örneklerinden olan Polat Tower, Keşan Devlet Hastanesi ve Sultangazi Huzurevi yangınlarında giydirme cephe içerisinde kullanılan ısı yalıtım malzemeleri yanma sınıfı olarak zor yanıcı olarak adlandırılan taş yünü malzemeler olmasına karşın, giydirme cephe panellerinden ve diğer sistem unsuru malzemelerden ve yapım yanlışlıkları sebebi ile cephe yangını olayları yaşanmıştır.